Uluslararası Ebelik Eğitimi Etkinliği Gerçekleştirildi
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Sağlık Yüksekokulu Ebelik Bölümü’nün düzenlediği ‘Ebelik Günü’ etkinliği gerçekleşti.
238-aiur-r1.jpg

‘Uluslararası Ebelik Eğitimi’ etkinliğine Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Rektörü Prof. Dr. Sedat Laçiner, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Şükriye Aras Hisar, T.C. Sağlık Bakanlığı Çanakkale Kamu Hastaneler Birliği Genel Sekreterliği Tıbbi Hizmetler Başkanı Uz. Dr. İsmail Temiz, ÇOMÜ Sağlık Yüksek Okulu Müdürü Doç. Dr. Binnur Meriçli Yapıcı, Ebelik Bölümü Başkanı Yrd. Doç. Dr. Ayten Dinç, çok sayıda öğrenci ve akademisyen katıldı.
238-aiur-r2.jpg

Açılış konuşmasını yapan Yrd. Doç. Dr. Ayten Dinç, ebeliğin çağlar boyunca toplumlar arasında saygın bir yer edinmiş, içinde bilim ve sanatı da barındıran profesyonel bir meslek olduğunu belirtti ve şunları ekledi; ‘’Anne çocuk sağlığının korunması ve geliştirilmesinde en önemli sağlık gücünü ebeler oluşturmaktadır. Kaliteli ebelik hizmetlerinin verildiği ülkelerde anne ve bebek ölümleri ve hastalık hızlarının azaldığı düşük ve erken doğum oranlarının düştüğü sezaryen doğum sıklığının azaldığı bilinmektedir. Ülkemizde 10 yıldan bu yana bu oranların hepsinde iyileşmeler görülmektedir.

Ülkemiz de ebe yardımı ile yapılan doğum sayısının oldukça düşük olduğunu söyleyen Dinç, ülkemizde ebelikte lisans eğitiminin 1996 yılından bu yana verilmekte olduğunu, ÇOMÜ Sağlık Yüksekokulu’nun da 1996 yılından beri bu alanda hizmet verdiğini ve şuan 240 öğrencisi ile Ebelik Lisans Eğitimi’ne devam edildiğini belirtti.

Dinç sözlerini şöyle sürdürdü; ‘’Sonuç olarak ülkemizde ebelik eğitimi ve ebelik hizmetlerinin ülke şartları ve ulusal sağlık sorunları göz önünde bulundurularak uluslararası standartlara uygun hale getirilmesi gerekmektedir. Ülkemizde daha kaliteli hizmet verebilmek için arzu ettiğimiz imkânların sağlanmasını umut ediyorum.’’
238-aiur-r3.jpg

Her yıl Mayıs ayının ilk haftasında kutlanan Ebelik haftası etkinliklerinin; çelenk koyma töreni ve pozitif doğum yürüyüşü başladığını söyleyen Doç. Dr. Binnur Meriçli Yapıcı ise konuşmasında şunları aktardı; ‘’ Geçen sene hemşirelik haftası etkinlikleri kapsamında Yüksekokulumuzda yabancı uyruklu öğrencilerimizin katılımıyla “I. Hemşirelik ve Kültür Çalıştayı” düzenlemiştik. Bu tür etkinliklerimizi arttırarak devam etmeyi istediğimizi belirtmek isterim. Öncelikle şunu ifade etmek isterim ki; üniversitemizde ebelik bölümünde olmadığı halde kendi ülkelerindeki ebelik eğitimi üzerine söz alacak olan öğrencilerimize bu özverilerinden, medeni cesaretlerinden ve ebelik mesleğine yapacakları katkılarından dolayı kendilerini kutluyor ve onlara çok teşekkür ediyorum.

Her mesleğin kendine göre zorlukları vardır ama hepinizin takdir edeceği gibi doğrudan insan sağlığı ve hayatı ile ilgili olan ebelik mesleğinde özverili, sabırlı ve hoşgörülü olmak oldukça önemlidir. Bu nedenle ben kendisini bu mesleğe adamış öğrencilerimize, stajlarında önemli destek veren ebelerimize ve değerli akademisyenlerimize teşekkür ediyorum

Öğrencilerimiz ve öğretim üyelerimizin huzurlu ve verimli bir şekilde Eğitim-Öğretim yapabilmesi için elinden geleni esirmeyen başta Sayın Rektörümüz Prof. Dr. Sedat Laçiner olmak üzere bu gün aramızda bulunan öğrenci işlerinden de sorumlu Rektör Yardımcımız Prof. Dr. Şükriye Aras Hisar’a üniversitemiz yöneticilerine, idari personeline ve emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.

Ben ebelik mesleği konusunda sözü üniversitemiz öğrencilerine bırakmak istiyorum. Gerek çalışan gerekse akademisyen olarak mesleğine kendisini adamış ebelerimizin ve ebe olmak üzere kollarını sıvamış çok değerli öğrencilerimizin ebeler gününü kutluyor Son söz olarak ‘Her Doğum Bir Mucizedir Mucizenin ilk tanığı ebedir’ diyorum hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum.’’
238-aiur-r4.jpg
Etkinlikte konuşma yapan Rektör Prof. Dr. Sedat Laçiner ise şunları ifade etti; ‘’ Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi sağlık alanında bir bilinç ve farkındalık oluşturabilmek için elinden gelen gayreti gösteriyor. Öncelikle Çanakkale’mizde, ülkemizde ve bütün dünyada bu alanda katkı sağlamaya çalışıyoruz. Gerek Hemşirelik Bölümümüz gerekse Ebelik Bölümümüz ve Sağlık Yüksekokulunun içerisinde yer alan Acil Yardım ve Afet Yönetimi (AYAY) Bölümümüz kendi alanlarında uluslararası konferanslarla, çalıştaylarla güzel işlere imza atmaya başladılar. Bunların sayısında da bir artış yaşanacak. Kadromuzda ki iyileşmeler, gelişmeler, alt yapımızda ki iyileşmeler bu konuda da akademik kadromuza imkân ve destek sağlayacak. Aynı zamanda bildiğiniz gibi Tıp Fakültesi Hastanesi yükseliyor. Daha önce son derece iptidai şartlar içinde hizmet vermeye çalışan, eğitim kadromuz ve de uygulayıcılarımız Türkiye’nin en modern hastanelerinden birine kavuşacaklar. Böylece bu bölümden mezun olanlar kadar bölümün akademik kadrosu da bilgilerini, birikimlerini sahaya daha etkili bir biçimde yansıtma imkânını bulmuş olacaklar.’’

Laçiner; ’’Ebelik konusu Türkiye’de çok fazla bilinen bir konu değil’’ dedi ve ekledi; ‘’Hepimiz biliriz, geçmişte köylerde çocukları ebeler doğurturmuş. Ama o ebeler gerçekte bugün bizim tanımladığımız şekliyle ebe değiller. Köyün yaşlı bir kadını, doğum konusunda tecrübeli olan bir insan, çok uygun ve hijyenik olmayan ortamlarda bu işi yapmaya gayret ediyorlardı. Çağımız ihtisas çağı, uzmanlaşma çağı ve ebelik konusu da belki de üzerinde uzmanlaşmamız gereken en önemli noktalardan bir tanesi. Çünkü bu nokta hayatın başlangıç noktası... Eğer hayata düzgün bir başlangıç sağlayamazsak nesillerimizi daha ilk dakikadan itibaren koruyamazsak sonrasında yapacağımız yatırımların, çabanın çok fazla bir etkisi olmayacaktır. Şunu rahatlıkla söyleyebiliriz ki Türkiye de eğer daha çok çocuk olsun daha çok nüfus artsın tartışmaları yapacaksak bu tartışmalara ilk başlanması gereken nokta herhalde hamilelik evresi ve hemen sonrasında çocuğun doğduğu aşama olmalıdır. Bugün Türkiye’de birçok hastanede kuvöz sorunu var, yetişmiş personel eksikliği var. Bu sorunların bir kısmını bizzat yaşamış biri olarak söylüyorum; bugün hala Ankara, İstanbul gibi büyük şehir hastanelerinde çok sayıda çocuğa bir ya da iki kişi koşturmaya çalışıyor. Sadece doğum anı da değil hemen akabinde yapılması gereken bebekle ilgilenme konusunda da ciddi eksiklerimiz var ve bazı uygulamalarda da yanlışlıklar var. Sezaryen konusunda Türkiye ne yazık ki belki de dünyanın en kötü karnesine sahip ülkelerin başında geliyor. Bir önceki sağlık bakanımız Çanakkale’ye geldiğinde de bizlere hem bu konuda bilgi vermiş, bizlerde Çanakkale’nin durumunu görme fırsatını bulmuştuk. Ne yazık ki Çanakkale’de ki sezaryen rakamları çok yüksek... Bu rakamlarda elbette anne babaların da bir rolü var, anneler kolay doğum yapmak istiyorlar ve doğumun dakikasını, saniyesini bilirlerse daha kolay olacağını düşünüyorlar. Ama sezaryenin hem anne hem de çocuk açısından olumsuz etkilerini zamanla görüyoruz ve bu olumsuz etkilerin geriye dönüşü pek mümkün olmuyor. Sezaryen belki de Türkiye’de en önemli sağlık sorunlarından biri… Sorun değilmiş gibi görünüyor ama en önemli sorunlarımızdan bir tanesi, bunu geriye çevirmek ise herhalde öğrencilerimizin, bu etkinliği düzenleyen arkadaşlarımızın çabalarıyla mümkün olabilecek çünkü burada akademisyenlerimiz bu farkındalığı oluşturacaklar. Öğrencilerimiz ise mezun olduktan sonra anne babaları bilinçlendirme ve uygulamayı daha iyi bir şekle getirme konusunda çok büyük bir role sahip olacaklar. Çünkü meselenin özünde bilinçsizlik var. Anne babanın bu işi kolay olarak görmesi ve elbette doktorlarında aynı şekilde anne babadan ziyade kendi hayat konforunu ön planda tutmaları bu sorunu doğuruyor. İşte bu noktada ebelere çok ihtiyaç var. Bu farkındalığa hizmet ettiği için de bugün yapılan bu etkinliği çok iyi düşünülmüş ve zamanlaması güzel bir etkinlik olarak değerlendiriyorum. Biz Türkiye’de büyük konular konuştuğumuzu düşünüyoruz. Kutuplaşmalar, çatışmalar, büyük kelimeler, aslında kelimeleri biraz küçültmemiz lazım çünkü hayatta ki asıl sorunlarımız bunlar… Doğum normal mi olacak, sezaryen mi olacak, çocuğa hangi ebe ile müdahale edilecek, doğum sonrasında aileyi evinde ziyaret edecek sağlık personeli, hemşirelerimiz, acil bakım servislerimiz konuları herhalde bugün gazete gündemlerini ve televizyonları işgal eden konulardan çok daha önemli konular. O anlamda arkadaşlarımı tebrik ediyorum. Bundan sonrada ihtiyacımız olan akademik bilimsel ve uygulamaya dönük çalışmaları çok başarılı bir şekilde yerine getireceklerine eminim. O çalışmaları heyecanla bekliyoruz. Sağlık yüksekokulumuzu ve emeği geçen tüm arkadaşlarımızı tebrik ediyorum, çalışmalarında başarılar diliyorum.’’
238-aiur-r5.jpg
Konuşmaların ardından Sağlık Yüksekokulu öğrencilerinin hazırladığı müzik dinletisi gerçekleşti. Ebelik Haftası ile ilgili şiirlerin ve yazıların okunduğu etkinliğin devamında ÇOMÜ’nün farklı bölümlerinde eğitimlerine devam eden yabancı uyruklu öğrenciler kendi ülkelerini ve ülkelerindeki ebelik eğitimleri ve hizmetleri hakkında bilgiler verdiler. Program sonunda Sağlık Yüksekokulu Müdürü Doç. Dr. Binnur Meriçli Yapıcı yabancı uyruklu öğrencilere teşekkür belgelerini takdim etti.
238-aiur-r6.jpg
238-aiur-r7.jpg
238-aiur-r8.jpg
238-aiur-r9.jpg
238-aiur-r10.jpg
238-aiur-r11.jpg
238-aiur-r12.jpg